Akıllarda kalan ve tarihte yer etmiş pek çok aşk hikayesi mutlu son yerine trajik bir sonla bitmiştir. Tarihte bilinen trajik sonla biten bir kaç aşk hikayesini bu yazımızda ele alıp, ne kadar enteresanlıklarla dolu olduklarına bir göz atacağız.
Anna Karenina
Anna Karenina, kocası zengin bir bürokrat olan ve oğullarıyla birlikte kusursuz bir aile yaşamı sergiliyormuş gibi görünüyordu. Ancak bir yakışıklı bir adamla yaşadığı ilişki tüm halk tarafından öğrenilene kadar. Bunun utangaçlığını yaşayan Anna Karenina’nın hayatı da yavaş yavaş zehrolmaya başlar. Dışlanmış, utangaç ve kalbi kırılmış olan Anna ölümle Rusya’nın tren raylarında buluşur.
Batı Yakası Hikayesi
1950’lerde Romeo ve Juliet’in New York’ta kurulan bir müzikalde oynanan bu uyarlaması Maria ve Tony adındaki iki farklı çetelerde olan aşıkların hikayesini konu alır. Tony ve Maria’nın aşkları iki düşman çeteye mensup olduklarından dolayı imkansızdır. Çeteler arasındaki gerilim arttıkça aşkları da o kadar artar ve en sonunda bir trajedi ile sonuçlanır. Batı Yakası Hikayesi’nin aynı adı taşıyan bir de filmi mevcuttur. Ancak bu film müzikal uyarlama kadar başarılı olmamasına rağmen televizyonlarda gösterildiği için daha çok insan tarafından bilinir.
Madame Bovary
Gustave Flaubert’in romanının baş karakteri Emma Bovary ülkenin önde gelen doktorlarından bir tanesiyle evli olmasına rağmen bu evlilikten hiç mutlu değildir. Hayatı sıkıntı içinde geçmektedir. Fantezi ve kocasını aldatması onu bir anda maddi bir yıkım içine sokar. En sonunda da trajik bir sonla karşılaşır. Madame Bovary şu ana kadar pek çok uyarlaması yapılmış önemli romanların başında gelmekte.
Brokeback Dağı
Annie Proulx’un daha sonra Oscar ödülü bir film haline gelen bu kısa öyküsünde Wyoming’in kırsal kesiminde yaşayan Ennis ve Jack birbirlerine âşık olurlar. Bu birliktelik uzun süreli hale gelmiştir. Ancak kabul edilemeyen kültürleri onların aşklarını gizli tutmalarına yol açar. Her ikisi de birbirlerini sevmelerine rağmen farklı kişilerle yaşamak zorunda kalırlar. Bunun sonucunda da büyük bir trajedi yaşanır. Hikâyeyi merak edenler Oscar ödüllü uyarlamasını izleyebilirler. Bu film Brokeback Dağı’nın en iyi uyarlaması olarak bilinmekte.
Notre Dame’ın Kamburu
Notre Dame’ın Kamburu, Victor Hugo’nun kilisenin kambur ve çirkin zangocu Quasimodo’nun, güzel, iyi kalpli bir sokak sanatçısı olan Esmaralda’ya olan karşılıksız aşkını anlatır. Esmeralda’nın çalıştığı adam bir gün bıçaklanarak ölür. Bunun üzerine Esmeralda bu cinayetin suçlusu olarak yargılanır ve suçsuz olduğu halde suçu üstlenir ve sonunda asılır. Yıllar sonra bir kamburun iskeleti Esmeralda’nın mezarında onu kucaklamış halde bulunur. Notre Dame’ın kamburu ile ilgili olarak sayısız uyarlamalar yapıldı. Ancak son zamanların en iyi uyarlaması bir müzikal olan ve ülkemizde de sahnelenen Notre Dame’ın Kamburu oyundur. Oyun sırasında söylenen Esmeralda adlı Fransızca parça bu uyarlamayı da açık ara en iyi uyarlama yapmıştır.
Wuthering Heights
Emily Bronte’nin Wuthering Heights adlı romanı en dramatik romantik trajediler arasındadır. Toplumsal kısıtlamalar ve kişisel gurur, Cathy’nin Heatcliff ile birlikte olmasının önündeki engellerdir. Cathy en sonunda başka bir adamla evlenir. Kalbi kırılan Heatcliff hayatının geri kalanında acı çekmeye devam eder ve onu Cathy’den ayıran güçlerden intikam almaya karar verir. Cathy’nin doğum yaptığı sırada ölmesi ile birlikte tüm öfkesini kendi ailesinin yaşayan bireylerinden çıkarır.
Titanic
James Cameron’un 1997 yılında çektiği Titanic filminde üst sınıf mensubu Rose adındaki bir kadın ile Titanicte yolculuk eden ve işçi sınıfı olan Jack’in hikayesini anlatır. Bu iki karakter gemide tanışırlar. Rose nişanlıdır ve nişanlısı da gemidedir. Ancak araları iyidir. Jack ise Rose’a nişanlısının sunduğu onu sıkan ve korunaklı yaşama bir alternatif olma durumundadır. Birlikte kaçma planları geminin buzdağına çarpıp batmasıyla engellenir. Jack Atlantik Okyanusu’nun buzlu sularında yok olurken Rose, Jack ile geçirdiği kısa süreden etkilenerek uzun ve zengin bir yaşam sürmeye devam eder. Böyle bir hikâyenin gerçekte yaşanıp yaşanmadığı bilinmiyor. Filmin başında ve onunda görünen ve gerçekten kazadan kurtulan yaşlı kadının başından böyle bir şey geçip geçmediği de kadının filmden kısa bir süre sonra hayatını kaybetmesiyle bir efsaneye dönüştü.
Rome ve Juliet
Romeo ve Juliet’i aşkı Shakespeare’in yazdığı ve sevgileri aileleri tarafından yok edilen iki aşığın hikayesini konu alır. Rome ve Juliet ilk görüşte birbirlerine âşık olurlar ve gizlice evlenirler. Ancak ailelerinin bu duruma engel olmamaları için bir arada olmaktan kaçınırlar. Birlikte olmanın yolunu arayan aşıklardan Juliet’in sahte bir ölüm oyunu düzenlemesi yıkıcı sonuçlara yol açar. Rome ve Juliet’in trajik aşk hikayesi sayısız defa filmlere uyarlanmıştır.
Tristan ve Isolde
Batı edebiyatının klasik romanlarından bir tanesi olan Tristan ve Isolde, kralın yeğeni Tristan ile amcasıyla evlenmesi için İrlanda’dan getirmekle görevlendirdiği Isolde’nin aşk hikayesini anlatır. Hikâyenin sonunda elbette aşıklar ayrı düşerler. 12. Yüzyıla ait bir efsane olan bu hikâye özellikle Richard Wagner’in operasının sayısız uyarlaması yapıldı.
