Küçücük bir su damlasıyken can verildi bebeğe. Önce kalbi başladı atmaya, evet önce en önce kalp. Sonra sırasıyla diğer uzuv ve organları oluştu. Bütün bunlar için binlerce dakika yüzlerce saat gerekti. Bir annenin sıcacık bedeni içinde bir can, bir beden oluştu.
Küçücük parmaklar dolaştı rahimin içinde. Kâh yüzüne dokundu eliyle, kâh ağzına koydu elini. Bazen göz kapakları açılıp kapandı, bazen ayaklarıyla dokundu anesine. Küçücük ayaklarıyla attığı kocaman tekmeleri annesini mutlu etmeye yetti.
Az gitti uz gitti, kırk hafta bir yol gitti. Dışarıda bekleyenleri merak içinde bırakarak doğum zamanına kadar bekledi.
Sancılarla Gelen Mucize Bir Hayat
Ve sonunda doğru anı bekleyerek başladı annesine hafif hafif sancılar vermeye. İşte dedi anne işte geliyor bebeğim. Sesinde heyecanla karışık korku ve mutluluk vardı. Karar vermişti bebek artık doğcaktı, geri dönüşü yoktu. Annesine kavuşmak için sabırsız ve bu sıcacık bedenin dışını da merak edercesine acelesi vardı.
Ve doğdu bebek. Sıcacık bir bedenden soğuk bir yere doğdu. Aman Allah’ım bu his de ne! Soğuğu bilmiyordu ki, hiç bir şey bilmiyordu.
Bedenini kumaşlarla sardılar bebeğin. Ve bir çift el tutarak kucağına aldı onu. Tıpkı annesinin karnındaki gibi hissetti o anda. Evet buldum dedi bebek, artık burada olacağım. Artık burada kalacağım.
Bebeğin Hayat ile Tanışması
Midesine inen sıcacık sıvının tadını çıkardı. Bu dünyadaki en güzel besini içti. Annesinin kucağında bu dünyadaki en güzel uykuyu uyudu. Yine annesinin kucağında bu dünyadaki en güzel hislerini yaşadı.
Gözünü açıp baktığında karşısında bir çift gülen göz, bir gülen yüz buldu. Tatlı bir ses, sevecen sözler duydu. Hiç bir şey bilmiyordu ama yine de bu güzellikleri hissedebiliyordu. Farklı bir ses duydu bu sefer de, bir yerlerden tanıdık gelen. Annesinin sıcacık bedenindeyken duymuştu bu sesi, tanıdıktı. Başını çevirdi ve baktı. Yine kaşısında bir çift göz, kısa saçlar, tok bir ses buldu. Doğmadan önce onunla konuşmuştu bu ses. Seni bekliyoruz, hadi artık gel kavuşalım demişti ona. Annesi kadar sıcak olmasa da güven vericiydi.
Büyüdü bebek, artık o ilk zamanlardaki düşüncelerini, hislerini hatırlayamayacak olmasının hüznüyle büyüdü. Dünyayı keşfetmek üzere büyüdü. Önce kendi dünyasını, sonrasında da yaşamak üzere geldiği bu dünyayı…
