Kitap en iyi arkadaşıdır insanın. En yakın ve en geveze dostudur. Ucu bucağı olmayan engin bir umman, öğrenmenin sınırsız olduğu bir galaksi ve sabahlara kadar sizi uyutmayan yeni doğmuş bir evlâttır kitap. Bin bir emekle, gayeyle ve hayalle yoğurulmuş çok mayalı bir hamurdur ya da. Ekmektir, emektir kitap!
Herkesin Tarzına Özel Kitaplar
İnsanoğlunun inanışının temel taşını dâhi kitaplar oluşturmaktadır. Örneğin Müslümanlar inanmak için Kur’an-ı Kerim’i tercih ederken, Hristiyanlar İncil’i tercih etmektedir. İsimleri değişse de hepsinin inanış temelinde okumak vardır. Okuyarak inanmak vardır. Çünkü okumak; insana görmediği yemyeşil bir vadiyi, masmavi denizleri, rengârenk kanatları olan bir kelebeği, gülücükleri şiir kokan çocukları bir fotoğraftan daha derin yansıtabilir. Daha önce görmediğin bir ülkeyi, terkedilmiş bir şehri sokak sokak gezmiş gibi de hissettirebilir keza. Hele ki o kitap hayâl kurmanın her şeyden daha ucuz, daha sonsuz ve daha sorunsuz olduğunu bilen bir yazarın kaleminden dökülmüşse şayet “yeme de yanında yat” limanına demir atmışsınızdır.
Kitapsız Bir Dünya
Hesapsız kitapsız bir yolculuğa, yanınıza sadece çocukken gördüğünüz o kısa düşleri alıp çıkmışsanız, hesapsız yapabileceğinizin ama kitapsız yapamayacağınızın farkına varmış olmalısınız. Size içindekileri bütün samimiyeti ile gösteren, karşınızda hiç utanmadan çırılçıplak soyunabilen, sizden hiç sır saklamayan bir arkadaş düşünün. Yalnızlığınıza şifa olan, eksiklerinizi tamamlayan, yanlışlarınızı düzelten, yol gösteren, öğretmekten hiç yılmayan ve yorulmayan bir arkadaş… Evet bunu ancak bir kitap yapabilir. Bir kitap ancak bu kadar fedakâr, bu kadar dostane davranabilir. Üstelik sizden karşılık beklemeden…
Kalabalıklar içinde yalnız olduğunu düşünen insanların yanında; yalnızlıklar içinde, içlerinde kalabalıklar taşıyan insanların varlığı yadsınamayacak kadar çoktur aslında. Kitapları kendine yoldaş, arkadaş edinen kişi hayata farklı bir pencereden bakmayı becerebilen kişidir. Düştüğü zaman kalkmayı bilmez. Tam oracıkta durup dinlenmeyi bilir. Hatta şöyle eline bir kahve tutuştursalar anın tadını çıkarabilir. Oturduğu yerden astral seyahate bile çıkabilir. Omuzlarında dünyanın yükünü taşısa da mutludur.
