Anne olunca, doğurunca sende yeniden doğuyorsun. Bu cümleyi her yeni anneden, mutlaka bir kez duymuşuzdur hayatımızda. Evet, bende yeniden doğdum. Hiç bilmediğim, görmediğim bir dünyada yeniden doğdum sanki. Koklamaya doyamıyorsun, bakmaya kıyamıyorsun ödün kopuyor biri elinden kayıp düşürecek diye… Biri sevse ve bebeğin ona gülse kıskanıyorsun… Ve aslında anne olmadan önce böyle bir sevginin kalbinde var olduğunu bile bilmiyorsun…
Lohusalık Depresyonu
Sonra birden başlıyor; lohusa depresyonu, kolik sancılar, bebekle yalnız kalmaktan korkma, tecrübesizlik ne yapacağını bilememe ağlarsa ne yapacağım korkusu sarıyor bedenini…. Önce hamilelikte tavan yapan hormonların birden düşüyor bunun etkisiyle ağır bir ağlama hissi, özgürlüğünün elinden alınmış olma hissi, eskiden ojesiz makyajsız olmayan sen birden duşa bile giremez oluyorsun çünkü sana muhtaç bir insan yavrusu var. Yapayalnız hissetmeye başlıyorsun sana yardımcı olmak isteyenler seni anlamıyor gibi geliyor.
Herkes bebekle ilgileniyor kimsenin gözü seni görmüyor. Uykusuz geceler, ağlayan bebek, emzirme telaşı, sütün var mı soruları. Hatta yanında annen yoksa kimsen yokmuş gibi hissediyorsun. Ama geçiyor ilk 3 ay bebek dünyaya, anne de bebeğe alışıyor. Sonra öyle bir bağ keşfediyorlar ki aralarında bu dünyanın en sihirli bağı anne ve bebek arasında olan o güçlü bağ oluveriyor.
Bebekler Çabuk Büyüyor
Bu bebekler öyle güzel ve hızlı büyüyorlar ki, sen büyüdüğünü çok geç anlıyorsun. Çünkü annelerin yüreğinde evlatları hiç büyümezler. 14 aylık oğlu olan ve evladını yardım almadan yalnız büyüten bir anne olarak söylüyorum ki, ooo büyütmüşsün kocaman olmuş, yürüyor deseler dahi benim gözümde hala kundaktaki o mis kokulu oğlum. Hiç büyümedi. Aramızda öyle bir bağ var ki, acıktığında göğsümdeki süt sızlıyor, canı acıdığında canım yanıyor ve o güldüğünde benim için dünyada heryer çiçek açıyor.
Ve oğlumu gerçekten depresyonda büyüttüğümü çok net ifade edebilirim. O yüzden ne zaman kendini çaresiz hisseden, yeni doğum yapmış bir anne görsem gözlerinin içine bakıp hepsi geçecek bu günlerinin tadını çıkar. Öp bebeğini, bolca kokla, sımsıkı sarıl ona, çünkü bugünler tekrar geri gelmeyecek derim. Ve sen ilk attığı adımda, söylediği ilk kelimede, ilk emeklemesinde, hatta ilk düşüp kendi kalktığında anlayacaksın evladınla geçen her anın ne kadar kıymetli olduğunu…