Mide kanseri tıpkı diğer kanser türleri gibi tehlikeli bir hastalıktır. Ancak diğer türlere göre daha az görüldüğünden ve önlenebilme ihtimali bulunduğundan önemli bir konumda yer almaktadır. Mide kanserinin tedavisi için bu hastalığa neden olan Helicobacter pylori isimli bakterinin antibiyotiklerle yok edilebilmesi bu süreçte önem arz etmektedir. Bilimsel gelişmeler erken teşhisinde bu bakterinin yok edilmesi sonucu hastalığın daha kolay tedavi edilebileceğini göstermektedir.
Mide kanserinden korunmak için sigara, alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmak, beslenmeye ve beslenme düzenine dikkat etmek, tuz tüketimini azaltmak ve kızartma yağlarını tekrar kullanmamak gibi basit görünen ama etkili olan önlemler alınabilir. Bunların dışında bazı gıda koruyuculardan, fermente olmuş soyadan, yüksek ısıda pişirilmiş etlerden, küflenmiş tahıl ve tohumlardan, aşırı tuzlu salamuralardan, yağda kızartılmış besinlerden ve çok fazla kırmızı et tüketiminden kaçınmak da büyük faydalar sağlamaktadır.
Mide kanseri genetik özelliklerin dışında çevresel etkenler ve kanser gelişimini arttıran öncü hastalıklar sayesinde de ortaya çıkabilmektedir. Genel olarak bakıldığında mide kanseri tesadüfen ortaya çıkan buna rağmen aile geçmişinde yer alan bir hastalık olarak bilinmektedir. Kömür maden işçilerinde, kauçuk veya buna benzer maddeler bulunan işlerde çalışanlarda, petrokimya üretiminde çalışanlarda mide kanseri riski diğer mesleklere gruplarına göre daha fazla olmaktadır.
Mide Kanseri Belirtileri
Birkaç belirtiyle tanısı konulmayan bu hastalık türlerinde haberci semptomlar olabilmektedir. Ancak bu semptomlar birçok hastalığın da belirtisi olabilmektedir. Yine de mide kanseri belirtileri arasında yer alan birkaç semptom aşağıdaki gibidir;
- kilo kaybında artış,
- karın ağrısı olması,
- bulantı-kusma yaşanması,
- iştahsızlığın artması,
- yutma güçlüğü yaşanması,
- kanama olması,
- erken doyma hissi,
- ülseri andıran ağrı yaşanması.
Mide Kanseri Tanısı
Mide kanseri tanısı için bir takım tetkikler yapılmaktadır. Genellikle hazımsızlık sebebiyle doktora başvuran insanlar bu hastalığa yakalandığını öğrenebilmektedir. Her hazımsızlık sorunu kanser belirtisi olmasa da bu belirtileri hafife almak erken teşhisi engelleyeceğinden yapılmamalıdır. Aile geçmişini de göz önünde bulundurarak tetkikler yapma kararı alan hekimler gastroskopi işlemine başvurmaktadır. Ucunda ışık ve kamera bulunan esnek boruyla yapılan bu cerrahi işlemde mideye gönderilen kamera ile inceleme yapılmaktadır. Gerekli görülen dokular alınarak patolojiye incelemeye gönderilir. Bu şekilde tespit edilen hastalıklar arasında yer alan mide kanseri tespit edildiğinde tomografi, MR ve PET gibi testlerle hastalığın yaygınlığı ve evresi tespit edilmektedir.
Mide Kanseri Tedavisi
Mide kanserinde de tıpkı diğer kanser türlerinde olduğu gibi tedavi yöntemleri arasında kemoterapi ve radyoterapi bulunmaktadır. Cerrahi kararın alınmasında hastanın genel sağlık durumu ve kanserin yaygınlığı büyük önem taşımaktadır. Yani kanser ne kadar erken saptanırsa veya ne kadar az yayılmışsa cerrahi tedaviler ile hastalığın yok edilme şansı artmaktadır. Kür olarak yapılan bu cerrahi tedaviler de kimi zaman midenin büyük bir kısmı veya midenin tamamı ayrıca mide etrafında kirlendi düğümleri de çıkartılabilmektedir. Tüm bunlar dışında ileri evrede bulunan hastalarda hastanın yaşam standartlarını yükseltebilmek için yapılan cerrahi işlemlerde bulunmaktadır.
İleri evre hastalarda tümör büyümesini yavaşlatmak için kemoterapi kullanılmaktadır. Tümör büyüklüğü fazla olan hastalarda eğer ameliyat için uygunsa bu tümörler çıkartıla bilmektedir. Ancak uygunluk sağlanmadıysa kemoterapi ile çıkartılabilir boyutlara indirmeye çalışılan ikinci veya üçüncü evre hastalıklar da bulunmaktadır. Radyoterapi ise özellikle mide kanseri tedavisinde genellikle kullanılan bir tedavi yöntemi değildir. Ancak ileri evre hastalarda ağrı hissinin yok edilmesi veya tümörlerin küçültülmesi için kullanılabilen bir cerrahi işlem türü de olmaktadır.