Başarı İçin İnisiyatif Alın, Riskten Kaçmayın!
Başarı İçin İnisiyatif Alın, Riskten Kaçmayın!
Gördüğümüz veya konuştuğumuz her insana neyi nasıl yapması gerektiğini anlatsaydık ve onlar da dediğimiz her şeyi aynen yapsalardı güzel olurdu, değil mi? Hayır, olmazdı. O zaman bizler birer insan olmazdık; insan olmanın özünde olan karmaşa, kaos, seçimler, tercihler, insanların kendi kattığı bakış açısı, zekâ ve açılımlar kaybolurdu.
Dünyada, toplumun robottan farkı kalmazdı. Konu iş dünyasında da farklı değil. Tabii ki herkes beraberinde çalıştığı insanların hata yapmamasını ister. Lakin yaratılmış olan bunca farklı sistemin, şablonun, listenin, tuttuğumuz sayfalarca toplantı notunun, göndermiş olduğumuz sayısız e-mailin nedeni de bu. Fakat tüm bunlar içinde aslında her yöneticinin yapmaya ve yaptırmaya çalıştığı, içten içe istediği tek bir şey vardır; o da insanların, çalışanların inisiyatif kullanmasıdır.
İnisiyatifin tanımını düzgün yapmak gerekirse, bu kavramı şu şekilde açıklamak mümkün olabilir: “İşin akışında, önümüzdeki hedefte karşımıza çıkabilecek fırsat ya da engelleri (analiz veya iç görü) önceden tahmin edebilmek ve bu fırsat ve engellere uygun önlemleri alabilmektir.” Veya “Herhangi bir durum karşısında alınması gereken önlemle ilgili kararı -kararın olumsuz sonuçları olsa bile- insanın kendi içgüdüleri ve tecrübeleri doğrultusunda, ara sıra kendi görev ve yetki kapsamının dışına çıkarak alabilme gücüdür.”
Dikkatinizi çektiyse bu cümlelerde dikkat çekici birkaç kelime var: tecrübe, içgüdü, iç görü, analiz ve tedbir alma. Bu kelimelerin hepsi iyi bir yöneticide olması gereken özellikleri anlatan kelimelerdir. İnisiyatif almadan geçen süre zarfında, çalıştığınız yerde normal bir çalışan olarak çalışmaya devam edeceksiniz. Liderleri, yöneticileri yetiştiren şey doğru zamanda doğru yerlerde aldıkları risklerdir.
Dolayısıyla, yöneticinize danışmanız gereken her konuda ya da içgüdüleriniz size “burada olası bir fırsat veya risk var” dediği zaman, kendinize inisiyatif kullanıp kullanamayacağınızı bir sorun. Gözlerinizi acın ve inisiyatif alın. Yoksa masa başında çalışan binlerce insan gibi, tek yaptığınız şey masa ve sandalye işgal etmek olur.